# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ تَرَبَّصُوا فَاِنّ۪ي مَعَكُمْ مِنَ الْمُتَرَبِّص۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul terabbesû fe-innî me’akum mine-lmuterabbisîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Bekleyedurun; ben de sizinle beraber zamanın neler getireceğini bekliyorum!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlemekteyim." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara de ki: “Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: Bekleyin, çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki: gözetin çünkü ben de sizinle gözetenlerdenim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Bekleyin. Çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Bekleyin; doğrusu ben de sizinle berâber (size gelecek azâbı)bekleyenlerdenim.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Bekleyin; çünkü ben de sizinle beraber (size inecek azabı) bekliyenlerdenim. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Gözetiniz, ben de şüphe yok sizinle beraber gözeticilerdenim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Bekleyedurun; ben de sizinle beraber bekliyorum. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say thou: "Await ye!- I too will wait along with you!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...