# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى سُرُرٍ مَصْفُوفَةٍۚ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ ع۪ينٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Mutteki-îne ‘alâ sururin masfûfe(tin)(s) ve zevvecnâhum bihûrin ‘în(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanacaklar. Onları tatlı dilli, güler yüzlü, güzel gözlü tertemiz cennet hanımlarıyla evlendireceğiz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 19, 20. Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20. Onlara şöyle denir: "İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için." Onlara, ceylan gözlü eşler veririz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 19,20. Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dayanarak, sıra sıra dizilmiş a'lâ koltuklara, eş etmişizdir de kendilerine güzel iri gözlü hurîleri |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslananlar olarak». Biz onlara şahin gözlü huurîleri eş yapdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sıra sıra dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmış kimseler olarak! Hem onları iri (güzel)gözlü hûrilerle evlendirmişizdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak...Biz, onlara, güzel iri gözlü hûrileri eş etmişiz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel gözlü huriler ile evlendirdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sıra sıra dizilmiş koltuklara kurulmuşlardır. Onları güzel gözlü eşlerle birleştirmişizdir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They will recline (with ease) on Thrones (of dignity) arranged in ranks; and We shall join them to Companions, with beautiful big and lustrous eyes. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...