# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِصْلَوْهَا فَاصْبِرُٓوا اَوْ لَا تَصْبِرُواۚ سَوَٓاءٌ عَلَيْكُمْۜ اِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İslevhâ fasbirû ev lâ tasbirû sevâun ‘aleykum(s) innemâ tuczevne mâ kuntum ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Yanıp kavrulmak için girin şimdi oraya! Artık ateşin acısına ister dayanın, ister dayanmayın; sizin için değişen bir şey olmayacaktır! Çünkü sadece yaptıklarınızın cezasını çekiyorsunuz!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık sizin için birdir. Siz ancak yaptıklarınızın karşılığına çarptırılacaksınız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 15,16. Bu bir büyü müdür, yoksa hala görmez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık birdir; ancak işlediklerinizin karşılığını görüyorsunuz" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Girin oraya, ister sabredin ister etmeyin artık sizin için birdir. Siz hep yaptıklarınıza göre cezalandırılacaksınız" (denilecek). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yaslanın ona bakalım, ister sabredin, ister etmeyin, artık hepsi bir, hep yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Girin oraya! İster dayanın, ister dayanmayın, sizce birdir. Siz ancak yapageldiklerinizin cezasına çarpılıyorsunuz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Girin oraya! Artık sabretseniz de, sabretmeseniz de sizin için birdir. (Siz) ancak yapmakta olduklarınızla cezâlandırılacaksınız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Girin oraya (cehenneme)! İster azabına sabredin, ister etmeyin; artık hepsi bir... Hep yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Girin oraya! Artık ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Çünkü yaptıklarınızın cezasını çekiyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Burn ye therein: the same is it to you whether ye bear it with patience, or not: Ye but receive the recompense of your (own) deeds." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
“Siz bu iftira etme işinin önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki o, Allah katında çok büyük bir suçtur.” (Nûr sûresi (24), 15) İslâm tarihini ...
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...