# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَوَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Feveylun yevme-iżin lilmukeżżibîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte o gün, hayattayken dinî gerçekleri yalanlayanların vay hâline! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yalanlayanların vay haline o gün! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 9,10,11,12. Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 11,12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Vay haline o gün yalanlayanların! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Vay artık o gün o yalan diyenlere |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Vay artık o gün (peygamberleri önce) tekzib edenlere! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Artık yalanlayanların o gün vay hâline! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Vay artık o kıyamet günü, Peygamberi tekzib edenlere!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık o gün ve ay tekzîp edenler için. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yazıklar olsun o gün yalanlayanlara! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then woe that Day to those that treat (Truth) as Falsehood;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...