# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَذَرْهُمْ حَتّٰى يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذ۪ي ف۪يهِ يُصْعَقُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Feżerhum hattâ yulâkû yevmehumu-lleżî fîhi yus’akûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Artık, yedikleri darbeyle cansız yere düşecekleri güne kavuşuncaya kadar sen onları kendi hallerine bırak! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Artık çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar onları kendi hallerine bırak. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Çarpılacakları güne erişmelerine kadar onları bırak. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hâllerine bırak. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Artık çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar onları (kendi hallerine) bırak. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O halde bırak onları ta o çarpılacakları günlerine kadar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık onları çarpılacakları günlerine kadar (hallerine) bırak. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Artık, içinde çarpılacakları günlerine (kıyâmete) kavuşuncaya kadar onları (kendi hâllerine) bırak! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde (Ey Rasûlüm), bırak onları; tâ o çarpılacakları (ölüm) günlerine kadar... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık onları bırak, o kavuşacakları güne değin ki, onda çarpılıp helâk olacaklardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar sen onları kendi hallerine bırak. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So leave them alone until they encounter that Day of theirs, wherein they shall (perforce) swoon (with terror),- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...