# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَمْ تَأْمُرُهُمْ اَحْلَامُهُمْ بِهٰذَٓا اَمْ هُمْ قَوْمٌ طَاغُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Em te/muruhum ahlâmuhum bihâżâ(c) em hum kavmun tâġûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunu onlara akılları mı söyletiyor? Yoksa onlar bir azgınlar gürûhu da, ondan mı böyle davranıyorlar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlara akılları mı bunu emreder, yoksa onlar, azgın bir topluluk mudur? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bunu onlara akılları mı buyuruyor? Yoksa onlar azgın bir millet midirler? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların akılları mı bunu emreder yoksa onlar azgın bir topluluk mudur? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoksa onlara bunu (bu tenakuzu) akılları mı emrediyor? Yoksa azgın bir kavım mıdırlar? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yahud bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgınlar güruhu mudur? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yoksa onlara bunu (bu iftirâlarını) akılları mı emrediyor? Yoksa onlar, bir azgınlar topluluğu mudur? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yoksa, (Hz. Peygambere kâhin ve mecnûn demekle) bu tenakuzu onlara akılları mı emrediyor. Yoksa azgın bir kavim midirler? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa onlara bununla akılları mı emrediyor? Yoksa onlar bir azgın kavim midirler? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bunu akılları mı söyletiyor, yoksa onlar sırf bir azgınlar güruhu mu? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Is it that their faculties of understanding urge them to this, or are they but a people transgressing beyond bounds? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...