# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُٓوا اِنَّا كُنَّا قَبْلُ ف۪ٓي اَهْلِنَا مُشْفِق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû innâ kunnâ kablu fî ehlinâ muşfikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şöyle derler: “Doğrusu biz, geçmişte çoluk çocuğumuzun arasında, en mutlu olduğumuz anlarda bile Rabbimizin azabından çok korkardık.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Derler ki: «Daha önce biz, aile çevremiz içinde bile (ilâhî azaptan) korkardık.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 26,27,28. "Doğrusu bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik; Allah lütfedip bizi kavurucu azabdan korudu; doğrusu bundan önce de O'na yalvarıyorduk; şüphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Derler ki: “Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah’a isyandan) korkardık.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve diyorlar ki: "Gerçekte biz daha önce (dünya hayatında) âilemiz içinde (âkibetimizden) korkardık". |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Demektedirler: evet biz bundan evvel ilimizde korkular içinde idik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Şöyle) diyerek: «Biz hakıykat bundan evvel (dünyâda) ailelerimiz içinde (aakıbetimizden) korkanlardık». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Derler ki: “Daha önce gerçekten biz, (dünyada) âilemizin yanında iken (Allah'dan)korkan kimselerdik!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şöyle derler: “- Biz, bundan önce ailemizle birlikte (dünyada iken azabdan ve Allah'a isyan etmekten) korkuyorduk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Derler ki: «Biz muhakkak ki, evvelce ailelerimiz arasında korkar kimseler idik.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Derler ki: “Biz bundan önce ailemizin arasındayken korkardık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They will say: "Aforetime, we were not without fear for the sake of our people. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...