# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاتَّبِعْ مَا يُوحٰٓى اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vettebi’ mâ yûhâ ileyke min rabbik(e)(c) inna(A)llâhe kâne bimâ ta’melûne ḣabîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rabbinden sana vahyedilene uy! Muhakkak ki Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdârdır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sana Rabbinden vahyolunana uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Rabbinden sana vahyolunana uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Rabbinden sana ne vahyediliyorsa onun ardınca git. Muhakkak ki Allah ne yaparsanız haberdardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve rabbından sana ne vahyolunuyorsa onun ardınca git, muhakkak ki Allah ne yaparsanız habîr bulunuyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sana Rabbinden ne vahy olunuyorsa ona uy. Muhakkak ki Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve Rabbinden sana vahyedilene tâbi' ol! Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Rabbinden sana ne vahy olunuyorsa ona uy. Muhakkak ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdar bulunuyor. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sana Rabbinden vahy-olunana tâbi ol! Muhakkak ki Allah ne yapar olduğunuzdan haberdardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But follow that which comes to thee by inspiration from thy Lord: for Allah is well acquainted with (all) that ye do. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ahzâb Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...