# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَلْعُون۪ينَۚۛ اَيْنَ مَا ثُقِفُٓوا اُخِذُوا وَقُتِّلُوا تَقْت۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Mel’ûnîn(e)(s) eyne mâ śukifû uḣiżû vekuttilû taktîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah’ın rahmetinden kovulacak; bununla da kalmayacak, nerede ele geçirilirlerse tutuklanacak ve hak ettikleri şekilde öldürüleceklerdir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve hem de öldürülürler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 60,61. Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lânete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Mel'un mel'un: nerede ele geçirilirlerse tutulurlar ve öldürülürler de öldürülürler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hepsi de Allahın rahmetinden koğulmuş olarak. Nerede ele geçirilirlerse yakalanırlar onlar ve öldürülürler de öldürülürler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Lâ'netlenmiş kimseler olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve mutlaka öldürülürler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Koğulmuş olarak nerede ele geçirilirlerse tutulurlar kıyasıya öldürülürler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Nerede bulunurlarsa mel'unlar olarak tutulurlar ve öldürülmekle öldürülürler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Lânetlenmiş olarak, nerede bulunsalar yakalanıp öldürülürler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They shall have a curse on them: whenever they are found, they shall be seized and slain (without mercy). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ahzâb Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...