# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | رَبَّنَٓا اٰتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْنًا كَب۪يرًا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Rabbenâ âtihim di’feyni mine-l’ażâbi vel’anhum la’nen kebîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Rabbimiz onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle rahmetinden mahrum et!” diyeceklerdir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle rahmetinden kov. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 67,68. "Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar.", "Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver, onları büyük bir lanete uğrat" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânete uğrat.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey Rabbimiz! Onlara azabın iki katını ver ve kendilerini büyük bir lânet ile lânetle." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya rabbena onlara azâbın iki katlısını ver ve kendilerini büyük bir lâ'net ile lâ'netle |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ey Rabbimiz, onlara azâbdan iki katını ver. Onları büyük bir lâ'netle rahmetinden koğ». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Rabbimiz! Onlara azabdan iki kat ver ve onlara büyük bir lâ'netle lâ'net et!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Rabbimiz! Onlara azabın iki katlısını ver ve onları büyük bir lânetle lânetle (Rahmetinden uzaklaştır).” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ey Rabbimiz! Onlara azaptan iki katını ver ve onları pek büyük bir lânet ile lânete uğrat.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve büyük bir lânetle onları rahmetinden kov!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Our Lord! Give them double Penalty and curse them with a very great Curse!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ahzâb Sûresi 68. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...