# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَاَص۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vesebbihûhu bukraten veasîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sabah akşam O’nu tesbih edin. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ve O'nu sabah-akşam tesbih edin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O'nu sabah akşam tesbih edin. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O’nu sabah akşam tespih edin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve O'nu sabah akşam tesbih edin. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve ona sabah, akşam tesbîh edin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu sabah, akşam tesbîh (ve tenzîh) edin. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve O'nu sabah-akşam (beş vakit namazda) tesbîh edin! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O'nu sabah ve akşam tesbih edin, yüceltin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O'na sabah ve akşam tesbihte bulunun. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sabah akşam Onu tesbih edin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And glorify Him morning and evening. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ahzâb Sûresi 42. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...