# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَدَاعِيًا اِلَى اللّٰهِ بِاِذْنِه۪ وَسِرَاجًا مُن۪يرًا | |
Türkçe Okunuşu * | Ve dâ’iyen ila(A)llâhi bi-iżnihi ve sirâcen munîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah’ın izniyle yine Allah’a çağıran bir dâvetçi ve nûr saçan bir kandil olarak lutfettik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah'ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 45,46. Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı; Allah'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 45,46. Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve hem de izniyle Allah'a bir davetçi ve nurlar saçan bir kandil (olarak gönderdik). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem Allaha izniyle bir da'vetçi ve nurlar saçan bir şavk |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 45,46. Ey peygamber, biz seni hakıykaten bir şâhid, bir müjdeci ve bir korkutucu ve Allaha, Onun emir (ve teysîri) ile bir da'vetci ve nuur saçan bir kandil olarak gönderdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve Allah'a (yine) O'nun izni ile (çağıran) bir da'vetçi ve (umum kâinâtı)nûrlandıran bir kandil olarak (gönderdik). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem Allah'ın dinine ve O'na ibadete O'nun izniyle bir davetçi, hem de nur saçan bir kandil olarak... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah'ın izni ile bir dâvet edici ve nûrlandıncı bir kandil olarak (gönderdik). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onun izniyle Allah'a çağıran bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And as one who invites to Allah.s (grace) by His leave, and as a lamp spreading light. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ahzâb Sûresi 46. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...