# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَيَحْسَبُ الْاِنْسَانُ اَلَّنْ نَجْمَعَ عِظَامَهُۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Eyahsebu-l-insânu ellen necme’a ‘izâmeh(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ne o, yoksa insan kendisinin kemiklerini toplayıp bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnsan, kemiklerini bir araya toplayamayız mı sanıyor? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İnsan sanırmı ki derleyemeyiz kemiklerini? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İnsan zanneder mi ki her halde biz onun kemiklerini toplayıb bir araya getirmeyeceğiz? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İnsan, kendisinin kemiklerini aslâ bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İnsan sanır ki, biz, kemikleri bir araya getiremeyiz? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsan, sanır mı ki onun kemiklerini her halde bir araya toplamayacağız? |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnsan, kemiklerini toplayamayacağımızı mı sanıyor? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Does man think that We cannot assemble his bones? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kıyamet Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...