# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَوْ تَرٰٓى اِذْ فَزِعُوا فَلَا فَوْتَ وَاُخِذُوا مِنْ مَكَانٍ قَر۪يبٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velev terâ iż fezi’û felâ fevte veuḣiżû min mekânin karîb(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Kâfirleri kıyâmet günü korkuya kapılarak dehşete düştükleri zaman bir görsen! Öyle ki, artık azaptan kaçıp kurtulacak hiçbir çâreleri kalmamıştır. Çünkü cehenneme çok yakın bir yerde yakalanmışlardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Telaşa düştükleri zaman, bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 51,52. Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sen onları, dehşetli bir korkuya kapılıp da kaçıp kurtulamayacakları ve yakın bir yerden yakalanacakları zaman bir görsen! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları telaşa düştükleri zaman görsen: Artık kaçamak yoktur. Yakın yerden yakalanmışlardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Görsen o telâşa düştükleri vakıt, artık kaçamak yoktur' yakın yerden yakalanmışlardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onları can baş kaygısına düşdükleri vakıf görmelisin. Artık kaçacak yerleri de yokdur. Yakın bir mahalde yakalanmışlar, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Resûlüm!) Hâlbuki (onları mahşer günü) dehşete düştükleri zaman bir görsen; artık (onlar için) kaçış yoktur, çünki (onlar) yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm, kıyamet günü o kâfirleri) dehşete düştükleri vakit görsen!... Artık kaçacak yerleri yoktur ve (cehenneme) yakın bir yerde yakalanmışlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Görecek olsan telaşa düştükleri zaman (ne garip bir manzara görmüş olursun) artık kurtuluş yok ve onlar yakın bir mahalden yakalanmışlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Can derdine düştükleri zaman onları bir görsen! Kaçacak hiçbir yer yoktur; azabın çok yakınında yakalanmışlardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If thou couldst but see when they will quake with terror; but then there will be no escape (for them), and they will be seized from a position (quite) near. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sebe' Sûresi 51. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: “…bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek de olsalar, onun b ...
Kur’an-ı Kerim, sure sure, ayet ayet nazil olmuştur. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline ...
Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın sözü olduğunda şüphe olmadığı gibi, Peygamberimize (s.a.v.) vahyolunduğu gibi hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar t ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاٰتُوا الْيَتَامٰٓى اَمْوَالَهُمْ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَب۪يثَ بِالطَّيِّبِۖ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَهُمْ اِلٰٓى اَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ey iman ed ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْض ...