# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ يَسْعَوْنَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا مُعَاجِز۪ينَ اُو۬لٰٓئِكَ فِي الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne yes’avne fî âyâtinâ mu’âcizîne ulâ-ike fî-l’ażâbi muhdarûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Âyetlerimizi iptal edip hükmünü geçersiz kılmak için birbirleriyle yarışırcasına çalışanlara gelince, onlar da tutuklanıp getirilecek ve azabın orta yerine bırakılacaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Âyetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlara gelince, onlar da azapla yüz yüze bırakılacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ayetlerimizi etkisiz kılmaya çalışanlar; işte onlar, azabla yüz yüze bırakılırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışanlar var ya, işte onlar azap için hazır bulundurulacaklar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince, işte onlar Hakk'ın huzuruna azab içinde getirileceklerdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Âyetlerimizi hukümsüz bırakmak için yarış ederek çalışanlar ise hakkın huzuruna onlar azâb içinde ihzar edileceklerdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Birbiriyle yarışırcasına âyetlerimizin içinde koşanlar (yok mu?) onlar da azabın içerisine ihzaaren getirilenlerdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Âyetlerimiz(i ibtâl) husûsunda (güyâ bizi) acze düşürmeye çalışan kimseler olarak(yarışırcasına) uğraşanlara gelince, işte onlar (o gün) azâb içinde hazır bulundurulacak olanlardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Âyetlerimizi reddetmek için yarışırcasına gayret sarfedenler ise, onlar cehennem azabına hazırlanmışlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kimseler ki âyetlerimiz hakkında (bizi) aciz sanar oldukları halde koşar dururlar. Onlar azap içinde ihzar edilmiş kimselerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âyetlerimizi etkisiz bırakmak için yarışanlar ise, tutuklanıp azap içine atılacaklardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who strive against Our Signs, to frustrate them, will be given over into Punishment. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sebe' Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...