# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ لَا تُسْـَٔلُونَ عَمَّٓا اَجْرَمْنَا وَلَا نُسْـَٔلُ عَمَّا تَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul lâ tus-elûne ‘ammâ ecramnâ velâ nus-elu ‘ammâ ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Bizim işlediğimiz herhangi bir suçtan siz sorguya çekilecek değilsiniz; biz de sizin yaptıklarınızdan sorguya çekilmeyeceğiz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Bizim işlediğimiz suçtan siz sorumlu değilsiniz; biz de sizin işlediğinizden sorulacak değiliz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "İşlediğimiz suçlardan siz sorumlu olmazsınız, sizin yaptıklarınızdan da biz sorumlu olmayız" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu tutulmazsınız. Sizin işlediklerinizden de biz sorumlu tutulmayız.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Siz bizim yaptığımız günahlardan sorumlu tutulmazsınız. Biz de sizin yaptıklarınızdan sorumlu olmayız." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki: siz bizim cürümlerimizden mes'ul edilmezsiniz, biz de sizin yaptıklarınızdan mes'ul olmayız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Bizim işlediğimiz günâhdan siz mes'ûl olmazsınız. Sizin yapmakda olduklarınızdan da biz mes'ûl olmayız». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “(Siz) bizim işlediğimiz günahlardan mes'ûl olmazsınız; ve (biz de) sizin işlemekte olduğunuz (günahlar)dan mes'ûl tutulmayız.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Siz, bizim yaptığımız günahlardan sorumlu tutulmazsınız, biz de sizin yaptıklarınızdan sorulmayız.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Bizim işlediğimiz günahlardan siz sorulmazsınız, biz de sizin yapar olduğunuz şeylerden mes'ul olmayız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Bizim işlediğimiz suçtan siz sorumlu olmazsınız; sizin yaptıklarınızdan da biz sorumlu değiliz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "Ye shall not be questioned as to our sins, nor shall we be questioned as to what ye do." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sebe' Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...