# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ اِنَّ رَبّ۪ي يَقْذِفُ بِالْحَقِّۚ عَلَّامُ الْغُيُوبِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul inne rabbî yakżifu bilhakki ‘allâmu-lġuyûb(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Şüphesiz Rabbim bâtılı imhâ ederek gerçeği ortaya çıkaracaktır. O, bütün gizlilikleri çok iyi bilir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Kuşkusuz, Rabbim gerçeği ortaya koyar. Çünkü O, gaybı çok iyi bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Görünmeyenleri en iyi bilen Rabbim, batılı hak ile ortadan kaldırır." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Şüphesiz Rabbim gerçeği ortaya koyar. O, gaybleri hakkıyla bilendir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Gerçekten Rabbim, hakkı yerli yerine koyar. O, gaybları hakkıyla bilendir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki hakıkaten rabbım hakkı fırlatır allâmül'guyubdur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Benim Rabbim hiç şübhesiz hakkı (yerine) koyar. (O), ğaybları kemâliyle bilendir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Şübhesiz Rabbim, hakkı (ortaya) atar (peygamberlerine hakkı indirir). (O,)gaybları (bütün gizlilikleri) çok iyi bilendir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | De ki: “-Gerçekten benim Rabbim, hakkı yerli yerine kor. O, bütün gaybları tamamıyla bilendir.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Muhakkak Rabbim hakkı ilkâ eder, bütün gaybleri tamamıyla bilendir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Hiç şüphesiz, Rabbim hakkı ortaya çıkaracaktır. Çünkü O bütün gizlilikleri bilir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "Verily my Lord doth cast the (mantle of) Truth (over His servants),- He that has full knowledge of (all) that is hidden." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sebe' Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...