# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَعْلَمُونَ ظَاهِرًا مِنَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَهُمْ عَنِ الْاٰخِرَةِ هُمْ غَافِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ya’lemûne zâhiran mine-lhayâti-ddunyâ vehum ‘ani-l-âḣirati hum ġâfilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar dünya hayatının sadece görünen yüzünü kısmen bilirler; âhiret konusunda ise büsbütün habersiz ve kayıtsızdırlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar, dünya hayatının görülen kısmını bilirler. Onlar, ahiretten habersizdirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler. Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, sadece bu dünya hayatının dış yüzünü bilirler. Ahiretten ise onlar hep gafildirler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir zâhir bilirler Dünya hayattan, Âhıretten ise hep gafildirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar (bu) dünyâ hayâtından (yalınız) bir dış (taraf) ı bilirler. Ahiretden ise onlar gaafillerin ta kendileridir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar) dünya hayâtından (yalnız) görünüşte olanı bilirler; çünki onlar, âhiretten gafil olanların ta kendileridir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (O Mekke halkı) dünya hayatından bir dış görünüşü bilirler, (geçimleri için çalışırlar). Ahiretten ise hep habersizdirler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dünya hayatından bir âşikâre olanı bilirler. Ahiretten ise gafiIler olanlar onlardır, onlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar sadece dünya hayatının dış yüzünü bilirler; âhiretten ise habersizdirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They know but the outer (things) in the life of this world: but of the End of things they are heedless. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...