# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَتَفَرَّقُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyevme tekûmu-ssâ’atu yevme-iżin yeteferrakûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kıyâmet koptuğu gün, işte o gün mü’minlerle kâfirler birbirlerinden ayrılacaklar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kıyamet kopacağı gün, işte o gün (müminlerle inkârcılar) birbirlerinden ayrılacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kıyamet koptuğu gün, işte o gün, darmadağın olurlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü’minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kıyamet saatinin gelip çattığı gün varya, o gün (inananlarla inanmayanlar) ayrılırlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem o saat çattığı gün o gün ayırd olurlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kıyametin kopacağı gün, (evet) o gün (mü'minlerle kâfirler) birbirinden ayrılırlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kıyâmet kopacağı gün, işte o gün (mü'minlerle kâfirler) birbirlerinden ayrılırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kıyamet kopacağı gün, o gün müminlerle kâfirler birbirinden ayrılırlar (müminler cennete, kâfirler cehenneme)... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o gün ki Kıyamet kopar, o gün birbirinden ayrılırlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kıyametin koptuğu gün, onların ayrıldıkları gündür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | On the Day that the Hour will be established,- that Day shall (all men) be sorted out. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ اِبْرٰه۪يمَ الرَّوْعُ وَجَٓاءَتْهُ الْبُشْرٰى يُجَادِلُنَا ف۪ي قَوْمِ لُوطٍۜ İbrahim cidden ağır ba ...
Her vesileyle kullarını hayra teşvik eden Rabbimiz, kullarına iyiliği öğretmek üzere şöyle buyuruyor: KUR’AN’IN ÖZETİ SAYILAN AYET-İ KERİME “İyilik, ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَخَذَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دِيَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۙ كَاَنْ لَمْ يَغْنَوْا ف۪يهَاۜ اَلَٓا اِنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنّ۪ي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبّ۪ي وَرَبِّكُمْۜ مَا مِنْ دَٓابَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي عَ ...
Rahmân sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 78 âyettir. İsmini 1. âyette geçen Allah Teâlâ’nın اَلرَّحْمٰنُ (Rahmân) ism-i şerîfinden alır. Bu isim, sûren ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ اِنّ۪ٓي اَعُوذُ بِكَ اَنْ اَسْـَٔلَكَ مَا لَيْسَ ل۪ي بِه۪ عِلْمٌۜ وَاِلَّا تَغْفِرْ ل۪ي وَتَرْحَمْن۪ٓي اَكُنْ ...