# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لِيَكْفُرُوا بِمَٓا اٰتَيْنَاهُمْۜ فَتَمَتَّعُوا۠ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Liyekfurû bimâ âteynâhum(c) fetemette’û fesevfe ta’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece kendilerine verdiğimiz onca nimetlere nankörlük ederler. Kısa bir müddet yiyin için, sefâ sürün bakalım; yakında yaptıklarınızın ne anlama geldiğini bileceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi sefa sürün; ama yakında bileceksiniz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 33,34. İnsanlar bir darlığa uğrayınca Rablerine dönerek O'na yalvarırlar, sonra Allah katından onlara bir rahmet tattırınca içlerinden bir takımı kendilerine verdiklerimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Safa sürün bakalım, yakında göreceksiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkâr etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunu da kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar. Haydi geçinedurun bakalım, yakında bileceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki kendilerine verdiğimiz ni'mete küfran etsinler, haydi zevk edin bakalım yarın bileceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kendilerine verdiğimiz (ni'metler) e nankörlük etmeleri için. Hele zevk ede durun, yakında bileceksiniz! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Tâ ki kendilerine verdiğimiz şeylere (ni'metlere) nankörlük etsinler! Şimdi zevk edin(bakalım)! Artık ileride bileceksiniz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkâr etmek için (bunu yaparlar). Haydi zevk edib yaşayın, yakında (ahirette size ne yapılacağını) bileceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlara verdiklerimize nankörlük yapsınlar için (öyle şirke düşerler) imdi faidelenip durunuz, artık yakında bileceksiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Böylece, kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederler. Nasiplenedurun bakalım, yakında göreceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (As if) to show their ingratitude for the (favours) We have bestowed on them! Then enjoy (your brief day); but soon will ye know (your folly). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Neticede Allah onu, Firavun ve yönetiminin kurdukları tuzakların şerrinden korudu. Buna karşılık Firavun ehlini o korkunç azap kuşatıverdi." "Ateş ...
Başkaldırmak kelimesi sözlükte, “ayaklanmak, isyan etmek” demektir. Kur’an-ı Kerim’de başkaldırmak hakkında pek çok ayet vardır. BAŞKALDIRMAK HAKKIND ...
Sırasıyla namazda okunan sureler. Namaz sureleri sırasıyla şunlardır: Fatiha Suresi Ayet-el Kürsi Fil Suresi Kureyş Suresi Maun Suresi Kevse ...
Hak ile bâtılın mücâdelesi, kıyâmete kadar devam edecektir. Çünkü tarih; tekrar tekrar sahnelenen bir tiyatro oyunu gibidir. Rol alanlar değişse ...
Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: "İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın." (Kaf sûresi, 18) KAF SURES ...
Başa kakmak, “birine yapılan iyiliği yüzüne vurarak onu üzmek, incitmek” anlamına gelir. Kur’an’da başa kakmak ile ilgili pek çok ayet-i kerime nazil ...