# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ كَانَ عَاقِبَةَ الَّذ۪ينَ اَسَٓاؤُا السُّٓوآٰى اَنْ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَكَانُوا بِهَا يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme kâne ‘âkibete-lleżîne esâû-ssû-â en keżżebû bi-âyâti(A)llâhi vekânû bihâ yestehzi-ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonunda kötülüklere batmış o toplulukların âkıbeti çok fenâ oldu. Çünkü Allah’ın âyetlerini yalanlıyor ve onlarla alay edip duruyorlardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonunda, Allah'ın âyetlerini yalan sayarak ve onları alaya alarak kötülük yapanların âkıbetleri pek fena oldu. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sonra Allah'ın ayetlerini yalan sayıp, onları alaya alarak kötülük yapanların sonu pek kötü oldu. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra, Allah’ın âyetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra o kötülük edenlerin sonu çok kötü oldu. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini yalan saydılar ve onlarla alay ediyorlardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra o fenalık yapanların akıbeti en fenası oldu, çünkü Allahın âyetlerini tekzib ettiler ve onlarla eğleniyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sonra kötülük eden (o ümmet) lerin aakıbeti ateş oldu. Çünkü onlar Allahın âyetlerini tekzîb etmişlerdi. Onları eğlenceye alıyorlardı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra, o kötülük edenlerin âkıbeti çok kötü oldu. Çünki Allah'ın âyetlerini yalanladılar ve onlarla alay ediyorlardı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra fenalık yapanların akıbeti cehennem oldu. Çünkü onlar Allah'ın ayetlerini yalanlamışlardı ve onları eğlenceye alıyorlardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra fenalık yapanların akibeti, pek fena oldu. Çünkü Allah'ın âyetlerini tekzîp ettiler ve onlar ile istihzâda bulunur olmuşlardı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra âkıbetleri pek kötü oldu; çünkü Allah'ın âyetlerini yalanlıyor ve onlarla alay ediyorlardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | In the long run evil in the extreme will be the End of those who do evil; for that they rejected the Signs of Allah, and held them up to ridicule. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُ۫فٌ رَ ...
"O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir." (Rahmân Sûresi 19) "Fakat aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbi ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten ...
Ahkâf sûresinin 15. ayetinde şöyle buyrulur: Ahkâf Suresi 15. Ayet Arapça وَوَصَّيْنَا الْاِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ اِحْسَانًاۜ حَمَلَتْهُ اُمُّهُ كُ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلتَّٓائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّٓائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّ ...