# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَسُبْحَانَ اللّٰهِ ح۪ينَ تُمْسُونَ وَح۪ينَ تُصْبِحُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fesubhâna(A)llâhi hîne tumsûne vehîne tusbihûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O halde akşama erdiğinizde ve sabaha çıktığınızda Allah’ı tesbih edin! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 17, 18. Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 17,18. Akşamlarken ve sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur- tesbih edin, namaz kılın. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tespih edin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbih Allah'ındır. (daima O, tesbih edilir). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O halde tesbih Allaha, o zaman ki akşam edersiniz ve o zaman ki sabah edersiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Haydi akşama girerken, sabaha ererken Allâhı tenzîh (ve tesbîh) edin (namaz kılın). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Öyle ise, akşama girdiğinizde ve sabaha girdiğinizde Allah'ı tesbîh edin (akşam, yatsı ve sabah namazlarını kılın)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde, akşama girdiğiniz vakit (akşam ve yatsı namazını), sabaha erdiğiniz vakit (sabah namazını kılın) Allah'ı tesbih edin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık akşamladığınız vakit ve sabahladığınız vakit Allah Teâlâ'ya tesbihte bulunun. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Akşama erdiğinizde ve sabaha çıktığınızda Allah'ı tesbih edin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So (give) glory to Allah, when ye reach eventide and when ye rise in the morning; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 17. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...