# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَمَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَهُمْ ف۪ي رَوْضَةٍ يُحْبَرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Feemmâ-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti fehum fî ravdatin yuhberûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ayrılacaklar da, iman edip sâlih ameller işleyenler, işte o bahtiyâr insanlar, cennetin has bahçelerinde mutluluk içinde ağırlanacaklar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İman edip iyi işler yapanlara gelince, onlar, cennette nimetlere ve sevince mazhar olacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ama inanıp yararlı iş işleyenler, ağırlanacakları bir cennette bulunurlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İman edip salih ameller işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şimdi iman edip salih ameller yapmış olanlara gelince, onlar bir bahçe içinde neşelenirler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İmdi iyman edib salih ameller yapmış olanlar, o vakıt onlar bir ravzada neş'elenirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince:) Onlar bir bağçede (yaşayıb) mesrur olurlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Fakat îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince; artık onlar, bir bahçede (Cennette)sevindirilirler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İman edib salih ameller işliyenlere gelince, işte onlar bir bahçede (cennetde) nimetlenir ve neşelenirler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi o kimseler ki, imân etmişler ve sâlih sâlih amellerde bulunmuşlardır. Artık onlar bir bahçede sevinç içinde kalırlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İman edip güzel işler yapanlar, birer Cennet bahçesinde safâ sürmektedirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then those who have believed and worked righteous deeds, shall be made happy in a Mead of Delight. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...