# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَعْدَ اللّٰهِۜ لَا يُخْلِفُ اللّٰهُ وَعْدَهُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Va’da(A)llâh(i)(s) lâ yuḣlifu(A)llâhu va’dehu velâkinne ekśera-nnâsi lâ ya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu, Allah’ın verdiği sözdür. Allah sözünden asla dönmez ve onu yerine getirmede kusur etmez. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Bu) Allah'ın vâdettiğidir. Allah vâdinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu, Allah'ın vaadidir; Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların çoğu bilmezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur. Allah, vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'ın vaadi budur. Allah, vaadinden caymaz. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allahın va'di bu, Allah, va'dine hulf etmez ve lâkin nasın ekserisi bilmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Bu) Allahın va'di. Allah va'dinden caymaz. Fakat insanların çoğu (Onun va'dini) bilmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Bu zafer) Allah'ın va'didir. Allah, va'dinden dönmez; fakat insanların çoğu bilmezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bu zaferi) Allah va'detti. Allah vaadinden caymaz, fakat insanların çoğu bunu bilmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Bu) Allah'ın vaadi. Allah vaadinde hulf etmez. Velâkin insanların çoğu bilmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bu Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez; ama insanların çoğu da bunu bilmez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (It is) the promise of Allah. Never does Allah depart from His promise: but most men understand not. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...