Rûm Sûresi(30) 2. Ayet


2 / 60


# Meal Ayet
Arapça غُلِبَتِ الرُّومُۙ
Türkçe Okunuşu * Ġulibeti-rrûm(u)
1. Ömer Çelik Meali Rumlar mağlup edildiler.
2. Diyanet Vakfı Meali 2, 3, 4, 5. Rumlar, (Arapların bulunduğu bölgeye) en yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Halbuki onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Eninde sonunda emir Allah'ındır. O gün müminler de Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir.  
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali 2,3,4,5. Rumlar en yakın bir yerde yenildiler. Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir. İş, eninde sonunda Allah'a aittir. İşte o gün, inananlar, istediğine yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir. O güçlüdür, merhametlidir.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali 2,3,4,5. Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü’minler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Rumlar yenildi.
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Rum mağlûb oldu
7. Hasan Basri Çantay Meali Rum (lar) mağlub oldu.
8. Hayrat Neşriyat Meali 2,3,4,5. Rum'lar (Arab'ların bulunduğu bölgeye) pek yakın bir yerde (müşrik olan Îranlılara) mağlûb oldu; fakat onlar bu mağlûbiyetlerinden sonra, birkaç sene içinde (üç ile dokuz yıl arasında, Îranlılara) galib geleceklerdir. Önünde de sonunda da emir Allah'ındır; o gün mü'minler de Allah'ın yardımıyla sevinecektir. (O,) dilediğine yardım eder. Çünki O, Azîz (kudreti herşeye üstün gelen)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
9. Ali Fikri Yavuz Meali Rum'lar (Doğu Roma'lılar, İran'lılara) mağlub oldu,
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Rûm mağlûp oldu.
11. Ümit Şimşek Meali Rumlar mağlûp düştüler:
12. Yusuf Ali (English) Meali The Roman Empire has been defeated-
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Rûm Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-45-ayeti-ne-anlatiyor-198300-m.jpg
Kehf Suresinin 45. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-29-ayeti-ne-anlatiyor-198275-m.jpg
Kehf Suresinin 29. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-23-24-ayetleri-ne-anlatiyor-198254-m.jpg
Kehf Suresinin 23-24. Ayetleri Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-17-ayeti-ne-anlatiyor-198231-m.jpg
Kehf Suresinin 17. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/kehf-suresinin-7-ayeti-ne-anlatiyor-198208-m.jpg
Kehf Suresinin 7. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-107-ayeti-ne-anlatiyor-198195-m.jpg
İsra Suresinin 107. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...