# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ يَسْمَعُونَ الصَّيْحَةَ بِالْحَقِّۜ ذٰلِكَ يَوْمُ الْخُرُوجِ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme yesme’ûne-ssayhate bilhakk(i)(c) żâlike yevmu-lḣurûc(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün bütün insanlar, o korkunç sesi kesin ve gerçek olarak işiteceklerdir. İşte o gün, kabirlerden çıkış günüdür. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün çığlığı gerçekten duyarlar; işte o, kabirden çıkış günüdür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün insanlar hakka çağıran o korkunç sesi işiteceklerdir. İşte bu, (kabirlerden) çıkış günüdür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün insanlar, o çağrıyı gerçek olarak duyarlar. İşte bugün, kabirlerden çıkış günüdür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hakka çağıran o sayhayı işidecekleri gün, işte o, huruc günüdür |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O gün (bütün halk) o hak sayhayı işideceklerdir. İşte bu (kabirden) çıkış günüdür. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün (bütün halk) o (korkunç) sesi (İsrâfîl'in sûra ikinci üfleyişini) gerçek olarak işiteceklerdir! İşte bu, (kabirlerden) çıkış günüdür! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün (Sûr'a ikinci defa üfürülüşte) hak olan sayhayı (çağırmayı, bütün mahlûkat) işitirler. İşte bu, (kıyamette kabirlerden) çıkış günüdür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün ki, o hak iIe olan sayhayı işiteceklerdir. İşte o çıkış günüdür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün insanlar o sesi hak olarak işitirler. İşte bu çıkış günüdür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Day when they will hear a (mighty) Blast in (very) truth: that will be the Day of Resurrection. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 42. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...