# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَٓاءَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَعَهَا سَٓائِقٌ وَشَه۪يدٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve câet kullu nefsin me’ahâ sâ-ikun ve şehîd(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün her insan, yanında biri kendini mahşer yerine götüren, diğeri hakında şâhitlik edecek olan iki melekle yüce divana gelecek. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Herkes, yanında bir sürücü ve bir de şahitle beraber gelir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Her can, kendisiyle beraber bir sürücü ve şahit bulunduğu halde gelir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Herkes beraberinde bir sevk edici, bir de şahitlik edici (melek) ile gelir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir şahid bulunduğu halde gelir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve her nefis gelmiştir: beraberinde bir sevk me'muru ve bir şâhid vardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O gün) herkes, beraberinde sürücü ve şâhid (iki melek) bulunduğu halde, (mahşere) gelmişdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve herkes, berâberinde bir sevk edici, bir de şâhidlik edici (iki melek) olduğu hâlde gelmiştir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Herkes beraberinde bir sürücü ve bir de şahid (melek) olarak (Rabbi huzuruna) gelmiş bulunacaktır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve herkes gelmiştir. Kendisiyle beraber bir sürücü ve bir şahid bulunduğu halde. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Herkes yanında bir sevk edici, bir de şahitle beraber gelir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And there will come forth every soul: with each will be an (angel) to drive, and an (angel) to bear witness. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...