# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَنُفِخَ فِي الصُّورِۜ ذٰلِكَ يَوْمُ الْوَع۪يدِ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve nufiḣa fî-ssûr(i)(c) żâlike yevmu-lva’îd(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sûra üflenecek. Size geleceği va‘dedilen o dehşetli gün işte bu gündür! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sûr'a üfürülür; işte bu, geleceği vâdedilen gündür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sura üfürülür. İşte bu geleceği söz verilen gündür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (İnsanlar öldükten sonra tekrar dirilmeleri için) Sûr’a üfürülecek. İşte bu, tehdidin gerçekleşeceği gündür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sur'a üfürülür, işte bu, tehdid(in gerçekleşme) günüdür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve Sur üfürüldükte: ki işte o veîd günüdür |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Suur'a da üfürülmüşdür. İşte bu, tehdîdin (tehakkuk etmiş) günüdür. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sûra da üfürülmüştür. İşte bu, tehdid günüdür! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (İnsanlar öldükten sonra dirilmeleri için) Sûr'a da üfürülmüş olacaktır. İşte bu vakit, azap günüdür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Sûr'a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdid günüdür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve sûra üfürülür. Bu da vaad edilen gündür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the Trumpet shall be blown: that will be the Day whereof Warning (had been given). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ دَٓائِمُونَۖ Elleżîne hum ‘alâ salâtihim dâ-imûn(e). “Onlar namazlarında devamlıdırla ...