Kaf Sûresi(50) 4. Ayet


4 / 45


# Meal Ayet
Arapça قَدْ عَلِمْنَا مَا تَنْقُصُ الْاَرْضُ مِنْهُمْۚ وَعِنْدَنَا كِتَابٌ حَف۪يظٌ
Türkçe Okunuşu * Kad ‘alimnâ mâ tenkusu-l-ardu minhum(s) ve ’indenâ kitâbun hafîz(un)
1. Ömer Çelik Meali Oysa biz, toprağın, onların bedenlerinden neyi yiyip eksilttiğini elbette çok iyi bilmekteyiz. Zâten katımızda her şeyin kayıtlı olduğu şaşmaz bir kitap vardır.
2. Diyanet Vakfı Meali Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.  
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Onlardan kimlerin ölüp toprağa karıştığını biliyoruz. Katımızda her şeyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardır.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Fakat biz toprağın onlardan neyi eksilttiğini elbette biliyoruz. Yanımızda herşeyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardır.
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali fakat Arz onlardan neyi eksiltir bize ma'lûmdur ve nezdimizde hıfzedici bir kitab vardır
7. Hasan Basri Çantay Meali Toprak, onlardan neleri (yeyib) eksiltdiğinizi biz muhakkak bilmişizdir. Nezdimizde de (her şey'i) hıfız (ve tesbît) eden bir kitab vardır.
8. Hayrat Neşriyat Meali Gerçekten (biz, onlar öldükten sonra) yerin kendi (cesed)lerinden neleri eksilttiğini bilmişizdir. Ve katımızda (herşeyi) kaydeden bir kitab (Levh-i Mahfûz) vardır.
9. Ali Fikri Yavuz Meali Muhakkak ki biz, toprak, onların bedenlerinden neleri yeyip eksilttiğini bilmişizdir. Bizim katımızda (her şeyi) tesbit eden bir kitab (Levh-i Mahfûz) vardır.
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Muhakkak ki, yer onlardan neyi eksiltirse Biz bilmişizdir ve Bizim nezdimizde hıfzedici bir kitap vardır.
11. Ümit Şimşek Meali Toprağın onlardan neyi eksilttiğini Biz biliriz. Katımızda, herşeyi saklayan bir kitap vardır.
12. Yusuf Ali (English) Meali We already know how much of them the earth takes away: With Us is a record guarding (the full account).
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Kaf Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-69-ayeti-ne-anlatiyor-199132-m.jpg
Enbiya Suresinin 69. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/adn-cenneti-nedir-199125-m.jpg
Adn Cenneti Nedir?

"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-199120-m.jpg
Enbiya Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-37-ayeti-ne-anlatiyor-199089-m.jpg
Enbiya Suresinin 37. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/saf-suresinin-tefsiri-199080-m.jpg
Saf Suresinin Tefsiri

Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-34-ayeti-ne-anlatiyor-199038-m.jpg
Enbiya Suresinin 34. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...