# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالَ قَر۪ينُهُ هٰذَا مَا لَدَيَّ عَت۪يدٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâle karînuhu hâżâ mâ ledeyye ‘atîd(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Beraberindeki görevli melek: “Yâ Rabbî! İşte yanımdaki şu inkârcı, cehenneme atılmaya hazır!” diyecek. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 23, 24, 25, 26. Yanındaki arkadaşı: «İşte yanımdaki hazır, der. (İki meleğe şu emir verilir:) Haydi ikiniz her inatçı kâfiri, hayra bütün gücüyle engel olanı, azgın şüpheciyi cehenneme atın; Allah ile beraber başka ilâh edineni, şiddetli azaba birlikte atın! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yanındaki melek: "İşte bu yanımdaki hazırdır" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Beraberindeki (melek) şöyle der: “İşte bu yanımdaki hazır.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Beraberindeki melek "işte yanımdaki hazır" der. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve karîni demiştir: işte bu yanımdaki hâzır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun yoldaşı olan (melek) dedi (der) ki: «İşte yanımda (yazılı) olan şey karşındadır». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Berâberinde) ona arkadaş olan (melek) de: “İşte yanımda bulunan (amel defteri)hazırdır!” der. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Beraberindeki (vazifeli melek) şöyle der: “- Bu yanımdaki hazırdır.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve karini olan (melek) der ki: «Bu yanımda olan şey (defter-i âmal) hazırlanmış bulunmaktadır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Beraberindeki, “İşte, onun defteri yanımda hazır” der. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And his Companion will say: "Here is (his Record) ready with me!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 23. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...
İsra suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 88. Ayet Arapça: قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ ...