# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ءَاِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًاۚ ذٰلِكَ رَجْعٌ بَع۪يدٌ | |
Türkçe Okunuşu * | E-iżâ mitnâ ve kunnâ turâbâ(en)(s) żâlike rac’un ba’îd(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Ölüp de toprak hâline geldikten sonra mı yeniden dirilecekmişiz? Bu, gerçekleşmesi imkânsız bir dönüştür!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirileceğiz)? Bu, akla uzak bir dönüştür.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 2,3. Kafirler, Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da: "Bu şaşılacak bir şey; öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman dirilecek miyiz? Bu, ihtimali olmayan bir dönüştür" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirilecekmişiz)? Bu, akla uzak (imkânsız) bir dönüştür!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar) dirileceğiz? bu dönüş çok uzaktır." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakıt ha? Bu baıyd bir irca' |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar hayâta dönecekmişiz)? Bu, (ihtimalden) uzak bir dönüşdür». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “(Biz) öldüğümüz ve bir toprak hâline geldiğimiz zaman mı (diriltileceğiz)? Bu,(akıldan) uzak bir dönüştür!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (dirilecekmişiz)? Bu (Peygamberin dediği, imkândan) çok uzak bir dönüştür.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Biz öldüğümüz ve toprak kesildiğimiz zaman mı (tekrar dirileceğiz)? Bu uzak bir dönüştür.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Ölüp de toprak olduktan sonra mı dirilecekmişiz? Ne uzak bir dönüş bu?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "What! When we die and become dust, (shall we live again?) That is a (sort of) return far (from our understanding)." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...