# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ اِلَّا لَدَيْهِ رَق۪يبٌ عَت۪يدٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ yelfizu min kavlin illâ ledeyhi rakîbun ‘atîd(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ayrıca yanında onu gözetleyip duran ve ağzından çıkan her bir sözü anında kaydeden bir melek vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 17,18. Sağında ve solunda, onunla beraber oturan iki alıcı melek, yanında hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zaptederler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her ne söz atarsa mutlak yanında hâzır bir gözcü vardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, bir söz atmaya dursun, mutlak yanında haazır bir gözcü vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (İnsan) hiçbir söz söylemez ki, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici (melek)bulunmasın! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O, her ne söz atarsa muhakkak yanında hazır bir gözcü vardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bir lakırdı telaffuz etmez ki, illâ yanında hazırlanmış bir gözetici (melek) vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ağzından ne söz çıkacak olsa, yanında onu gözetleyen ve kaydeden biri vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Not a word does he utter but there is a sentinel by him, ready (to note it). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 75. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 75. Ayeti Arapça: قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَط۪يعَ مَعِيَ صَبْرًا Kehf S ...
Kehf Suresinin 66-67. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 66-67. Ayetleri Arapça: قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰٓى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِ ...
Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...