# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَز۪يدٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme nekûlu licehenneme heli-mtele/ti ve tekûlu hel min mezîd(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün cehenneme: “Doldun mu?” diye soracağız, o da her seferinde: “Daha yok mu?” diye nâra atacak! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün cehenneme «Doldun mu?» deriz. O da «Daha var mı?» der. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz, o: "Daha var mı?" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün Cehenneme, “Doldun mu?” deriz. O da, “daha var mı?” der. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz O gün cehenneme: "Doldun mu?" diyeceğiz. O da: "Daha fazla var mı?" diyecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O gün ki Cehenneme doldunmu? diyeceğiz, o, daha ziyade varmı? diyecek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O gün cehenneme «Doldun mu?» diyeceğiz. O da «Daha var mı?» diyecek! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün Cehenneme: “Doldun mu?” deriz; (o da:) “Daha var mı?” der! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün cehenneme: “- Doldun mu?” diyeceğiz. O, “- Daha ziyade var mı?” diyecek. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün ki, cehenneme deriz ki: «Doluverdin mi?» O da der ki: «Daha ziyâde var mı?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz o gün Cehenneme “Doldun mu?” dedikçe, o “Daha yok mu?” der. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | One Day We will ask Hell, "Art thou filled to the full?" It will say, "Are there any more (to come)?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...