# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَاهُ اٰيَاتٍ بَيِّنَاتٍۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَهْد۪ي مَنْ يُر۪يدُ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekeżâlike enzelnâhu âyâtin beyyinâtin veenna(A)llâhe yehdî men yurîd(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte biz Kur’an’ı böyle apaçık âyetler hâlinde indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola erdirir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte böylece biz o Kur'an'ı açık seçik âyetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah dilediği kimseyi doğru yola sevkeder. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte böylece Kuran'ı apaçık ayetler olarak indirdik. Allah, şüphesiz, dilediğini doğru yola eriştirir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece biz Kur’an’ı apaçık âyetler hâlinde indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola iletir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte biz onu (Kur'ân'ı) böylece, apaçık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve işte biz onu böyle «âyâti beyyinat» olarak indirdik ve çünkü Allah istediğine hidayet eder |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte biz onu (Kur'ânı) böyle açık açık âyetler haalinde indirdik. Şübhesiz ki Allah (ancak) kimi dilerse ona hidâyet eder. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte onu (Kur'ân'ı) böyle apaçık âyetler hâlinde indirdik; şübhesiz ki Allah,(hikmetine binâen, kendi lûtfundan) dilediğine hidâyet verir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte biz Kur'ân'ı apaçık âyetler halinde indirdik. Şüphe yok ki, Allah, dilediğine hidayet eder. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve işte O'nu böyle açık açık âyetler olarak indirdik. Ve şüphe yok ki Allah dilediğine hidâyet eder. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kur'ân'ı Biz böylece apaçık âyetler halinde indirdik. Şurası muhakkak ki, Allah dilediğini doğru yola iletir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus have We sent down Clear Sings; and verily Allah doth guide whom He will! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hac Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...