# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّمَٓا اَنَا۬ لَكُمْ نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul yâ eyyuhâ-nnâsu innemâ enâ lekum neżîrun mubîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Ey insanlar! Ben ancak sizin için apaçık bir uyarıcıyım. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım" de. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Habîbim!) De ki: "Ey insanlar! Ben size ancak apaçık anlatan bir uyarıcıyım." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki: ey o bütün insanlar: ben size ancak açık anlatan bir nezîrim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Ey insanlar, ben size ancak (gelecek) tehlikeleri apaçık anlatanım». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Ey insanlar! Ben sizin için ancak (Allah'ın azâbından haber veren) apaçık bir korkutucuyum!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm) de ki: “- Ey insanlar! Ben size ancak açık anlatan bir korkutucuyum, (iman etmiyeceklere Allah'ın azabını açıkça haber veriyorum). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Ey insanlar! Muhakkak ki, ben sizin için ancak apaçık bir korkutucuyum.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Ey insanlar, ben size ancak apaçık bir uyarıcıyım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "O men! I am (sent) to you only to give a clear warning: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hac Sûresi 49. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...