# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَحْيَاكُمْۘ ثُمَّ يُم۪يتُكُمْ ثُمَّ يُحْي۪يكُمْۜ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَكَفُورٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Vehuve-lleżî ahyâkum śümme yumîtukum śümme yuhyîkum(k) inne-l-insâne lekefûr(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Size hayat veren Allah’tır. Sonra sizi öldürecek, daha sonra sizi tekrar diriltecek olan da O’dur. Ama insan, gerçekten pek nankördür. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, (önce) size hayat veren, sonra sizi öldürecek, sonra yine diriltecek olandır. Gerçekten insan, çok nankördür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sizi dirilten, sonra öldürecek sonra yine diriltecek olan O'dur. İnsan gerçekten pek nankördür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, size hayat veren, sonra sizi öldürecek, daha sonra da diriltecek olandır. Şüphesiz, insan çok nankördür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Size (ilk defa) hayat veren, sonra öldürecek olan, sonra da yeniden diriltecek olan O'dur. İnsan gerçekten pek nankördür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Size hayatı veren de odur, sonra sizi öldürür, sonra sizi yine diriltir, hakıkat insan çok nankördür |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, (önce) size hayaat veren, sonra sizi öldürecek, daha sonra da sizi yine diriltecek olandır. Hakıykat, (şu) insan çok nankördür! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem O'dur ki size hayat verdi; sonra sizi vefât ettirecek; sonra sizi tekrar diriltecek! Doğrusu insan gerçekten çok nankördür. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Önce sizi dirilten, sonra öldürecek olan, sonra da (kabirden) diriltecek olan yine O'dur. Doğrusu insan (Allah'ın sayısız nimetlerine karşı) çok nankördür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O, o zâttır ki, sizi diriltmiştir, sonra sizi öldürecektir, sonra sizi diriltecektir. Şüphe yok ki, insan elbette çok nankördür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Size hayat veren, sonra öldüren, sonra tekrar dirilten de Odur. İnsan ise, doğrusu, pek nankördür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It is He Who gave you life, will cause you to die, and will again give you life: Truly man is a most ungrateful creature! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hac Sûresi 66. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 82. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 82. Ayet Arapça: وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ ...
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından biz insanlara gönderilmiş büyük bir hidâyet rehberidir. Allâh’ın kelâmıdır. Gökten indirilmiş, sağlam bir iptir ...
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...