# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا فَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne keferû vekeżżebû bi-âyâtinâ feulâ-ike lehum ‘ażâbun muhîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar için de alçaltıcı bir azap vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnkar edenler, ayetlerimizi yalan sayan kimseler, işte onlar için hakir düşüren azap vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnkâr edip âyetlerimizi yalanlamış olanlara gelince, onlar için de alçaltıcı bir azap vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlar ise, işte bunlar için hakîr düşüren bir azab vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kâfirlik edip âyetlerimize yalan demiş olanlar ise, işte bunlara mühîn bir azâb vardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kâfir olub da bizim âyetlerimizi yalan sayanlar, işte onlar, onlar için de hor (ve zelîl) edici bir azâb vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar ise, işte onlar için (pek) aşağılayıcı bir azab vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Küfre varıp da âyetlerimizi inkâr edenler, işte bunlara horluk içinde bırakılacakları bir azab vardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kimseler ki, kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp eylediler, artık onlar için şedît bir azap vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar için de aşağılayıcı bir azap vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And for those who reject Faith and deny our Signs, there will be a humiliating Punishment. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hac Sûresi 57. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...