# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَم۪يعًا ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اَهٰٓؤُ۬لَٓاءِ اِيَّاكُمْ كَانُوا يَعْبُدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyevme yahşuruhum cemî’an śümme yekûlu lilmelâ-iketi ehâulâ-i iyyâkum kânû ya’budûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kıyâmet günü Allah herkesi huzurunda toplayacak, sonra da meleklere: “Şunlar size mi tapıyordu” diye soracak. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün Allah, onların hepsini toplayacak; sonra meleklere: Size tapanlar bunlar mıydı? diyecek. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah bir gün onların hepsini diriltip toplar, sonra meleklere: "Bunlar mı size tapıyordu?" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah’ın, onları hep birden toplayacağı, sonra da meleklere, “Bunlar mı size ibadet ediyorlardı?” diyeceği günü bir hatırla! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün Allah, onları hep birlikte mahşere toplayacak, sonra meleklere: "Şunlar size mi tapıyorlardı?" diyecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O gün ki hep onları birlikte mahşere toplıyacağız, sonra Melâikeye diyeceğiz: şunlar size mi tapıyorlardı? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hatırla o günü ki (Allah) onların hepsini mahşerde toplayacak, sonra meleklere: «Bunlar mı size tapıyorlardı»? diyecek. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve o gün (Allah), onları hep berâber bir araya toplar; sonra meleklere: “Bunlar, size mi tapıyorlardı?” der. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Allah) kıyamette o kâfirleri hep bir arada toplayacak, sonra meleklere: “-Şunlar (dünyada) size mi tapıyorlardı?” buyuracaktır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o gün ki, onları hep toplanılmış oldukları halde haşredecektir, sonra meleklere der ki: «Ya şunlar, size mi tapar olmuşlardı?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün Allah herkesi huzurunda toplar, sonra da meleklere, “Bunlar size mi tapıyordu?” diye sorar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | One Day He will gather them all together, and say to the angels, "Was it you that these men used to worship?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sebe' Sûresi 40. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...