# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍۜ ذٰلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ | |
Türkçe Okunuşu * | Udḣulûhâ biselâm(in)(s) żâlike yevmu-lḣulûd(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Şimdi girin oraya selâmetle ve her türlü kötülükten emniyet içinde. Artık bu gün, sonsuz hayatın başladığı gündür!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Oraya selâmetle girin. İşte bu, ebedî yaşamanın başladığı gündür |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 32,33,34. Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Oraya esenlikle girin. İşte bu, ebedîlik günüdür.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Şimdi selam ve selametle oraya girin. İşte sonsuzluk günü budur." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Girin ona bir selâm ile, bu işte o hulûd günü |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Selâmetle girin oraya, işte bu, ebedîlik günüdür. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Oraya selâmetle girin! Bu, ebedîlik günüdür!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Selâmetle girin oraya (cennete); bu sonsuzluk günüdür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ona selâmetle giriveriniz. İşte bu, ebedîyyet günüdür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Esenlikle girin oraya; bugün ebediyet günüdür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Enter ye therein in Peace and Security; this is a Day of Eternal Life!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kaf Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...