# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُبْلِسُ الْمُجْرِمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyevme tekûmu-ssâ’atu yublisu-lmucrimûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kıyâmet koptuğu gün inkârcı suçlular, bütün kurtuluş umutlarını kaybedip derin bir suskunluğa bürünecekler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kıyamet koptuğu gün suçlular umutsuz kalıverirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kıyamet saatinin gelip çattığı gün suçlular, her ümidi keserler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O saat çattığı gün mücrimler her ümidi keserler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kıyametin kopacağı gün günahkârlar (huccetden ümîdlerini keserek) susacak (lar) dır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kıyâmetin kopacağı gün, günahkârlar (ümidsizlik içinde) susar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar (hayretler içinde) ümidlerini kesib susarlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o gün ki, Kıyamet kopar, günahkârlar susup duracaklardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kıyametin koptuğu gün mücrimlerin hiçbir ümidi kalmaz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | On the Day that the Hour will be established, the guilty will be struck dumb with despair. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rûm Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...