# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَمْ تَسْـَٔلُهُمْ اَجْرًا فَهُمْ مِنْ مَغْرَمٍ مُثْقَلُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Em tes-eluhum ecran fehum min maġramin muśkalûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yoksa sen onlardan tebliğine karşılık bir ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı eziliyorlar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yoksa, sen onlardan ücret istiyorsun da, ağır bir borç altında mı kalıyorlar? Elbette hayır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar bu yüzden ağır bir borç yükü altına mı girmişlerdir? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun damı cereme vermekten ezilmişler? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yoksa sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da onlar (sana ödeyecekleri) bir borcdan dolayı ağır yük altında mı bırakılmışlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yoksa onlardan (tebliğ vazîfesine mukabil) bir ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar ağır bir borç altında kalan kimseler midir? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yoksa sen, (Mekke halkına risaletini tebliğden dolayı) onlardan bir ücret istiyorsun da, borçlu kalmaktan, yük altında ezilmişlerdir? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa onlardan bir ücret mi istiyorsun da, artık onlar bir borçtan dolayı ağır bir yük altında mı bulunmuşlardır? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoksa sen onlardan ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altına mı giriyorlar? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or is it that thou dost ask them for a reward, so that they are burdened with a load of debt?- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kalem Sûresi 46. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...