# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَٓا اَنْتَ بِنِعْمَةِ رَبِّكَ بِمَجْنُونٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ ente bini’meti rabbike bimecnûn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Rabbinin nimeti sâyesinde sen bir deli değilsin! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2. Nûn. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki (Resûlüm), sen -Rabbinin nimeti sayesinde- mecnun değilsin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2. Nun; kalem ve onunla yazılanlara and olsun ki, sen Rabbinin nimetine uğramış bir kimsesin, deli (cinlenmiş) değilsin. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2. Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen rabbının ni'meti ile, mecnun değilsin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Habîbim) sen, Rabbinin ni'meti sayesinde, bir mecnun değilsin. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Rabbinin ni'meti sâyesinde, sen bir mecnun değilsin! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sen (Ey Rasûlüm, ikram edildiğin) Rabbinin (peygamberlik) nimeti ile bir mecnûn değilsin; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sen Rabbinin nîmeti sayesinde mecnûn değilsin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Rabbinin nimeti sayesinde, sen bir mecnun değilsin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thou art not, by the Grace of thy Lord, mad or possessed. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kalem Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 82. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 82. Ayet Arapça: وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ ...
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından biz insanlara gönderilmiş büyük bir hidâyet rehberidir. Allâh’ın kelâmıdır. Gökten indirilmiş, sağlam bir iptir ...
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...