# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَمْ لَهُمْ شُرَكَٓاءُۚۛ فَلْيَأْتُوا بِشُرَكَٓائِهِمْ اِنْ كَانُوا صَادِق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Em lehum şurakâu felye/tû bişurakâ-ihim in kânû sâdikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yoksa güvendikleri ortakları mı var? Eğer iddialarında doğru ve samimi iseler, haydi ortaklarını getirsinler de görelim! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yoksa onların ortakları mı vardır? Doğru sözlü iseler ortaklarını getirsinler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yoksa onların ortakları mı var? Doğru söyleyenler iseler, haydi getirsinler ortaklarını! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa ortakları mı var onların? Doğru iseler ortaklarını getirsinler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoksa onların şerikleri mi var? O halde şeriklerini getirsinler, sadık iseler. |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yoksa ortakları da mı var onların? Öyleyse o ortaklarını da getirsinler, (iddialarında) doğrucu (adam) lar iseler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yoksa onların (hüküm sâhibi) ortakları mı var? Eğer (iddiâlarında) doğru kimselerse, haydi ortaklarını getirsinler! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yoksa onların (bu sözde) ortakları mı var? Öyle ise, o ortaklarını da getirsinler, eğer (sözlerinde) doğru iseler.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa onlar için ortaklar mı vardır? Haydi eğer doğru sözlü kimseler iseler o ortaklarını getiriversinler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoksa onların ortakları mı var? O zaman çağırsınlar ortaklarını, eğer sözlerinde doğru iseler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or have they some "Partners" (in Godhead)? Then let them produce their "partners", if they are truthful! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kalem Sûresi 41. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...