# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِم۪ينَ كَالْمُجْرِم۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Efenec’alu-lmuslimîne kelmucrimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Öyle ya, biz tüm benlikleriyle Allah’a teslim olanları, günaha gömülmüş inkârcı suçlularla bir mi tutacağız? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Öyle ya, (Allah'a) teslimiyet gösterenleri, (o) günahkârlar gibi tutar mıyız hiç? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kendilerini Allah'a vermiş olanları hiç suçlular gibi tutar mıyız? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar mıyız hiç? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya artık, müslimleri mücrimler gibi kılar mıyız? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Öyle ya, biz müslümanları o günahkârlar gibi yapar mıyız hiç? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hiç Müslümanları o günahkârlar (o zındıklar)la bir tutar mıyız? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık müslümanları, mücrim kâfirler gibi yapar mıyız, (hiç sevap bakımından onları bir tutar mıyız)? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ya müsIümanları o günahkârlar gibi kılar mıyız? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoksa Biz Müslümanları mücrimlerle bir tutar mıyız? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Shall We then treat the People of Faith like the People of Sin? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kalem Sûresi 35. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...