# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا لَكُمْ۠ كَيْفَ تَحْكُمُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ lekum keyfe tahkumûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey zâlimler! Size ne oluyor da, nasıl böyle bir hüküm verebiliyorsunuz? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Neniz var? Nasıl hukm ediyorsunuz? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Size ne oluyor? Nasıl böyle hükmediyorsunuz? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey kâfirler, öldükten sonra müminle kâfir müsavi olur demekle) neyinize güveniyorsunuz? Nasıl (böyle yanlış) hüküm veriyorsunuz? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sizin için ne var, nasıl hükmediyorsunuz? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ne oluyor size? Nasıl bir yargıya varıyorsunuz böyle? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | What is the matter with you? How judge ye? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kalem Sûresi 36. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَاِذَا قَرَأْتَ الْقُرْاٰنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ Kur’an okuyacağın vakit, o kovulmuş şeyt ...