# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُدْخِلَنَّهُمْ فِي الصَّالِح۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti lenudḣilennehum fî-ssâlihîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İman edip sâlih ameller işleyenleri mutlaka sâlihler zümresi içine katıp cennete koyacağız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İman edip iyi işler yapanları, muhakkak sâlihler (zümresi) içine katarız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnanıp, yararlı iş işleyenleri, and olsun, iyilerin arasına koyarız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İman edip de salih amel işleyenler var ya, biz onları mutlaka salihler (iyiler) arasına sokacağız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İman edip iyi işler yapanları, muhakkak salihler (zümresi) içine katarız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İyman edib salih salih ameller yapanlar ise elbette onları salihîn zümresi içine katacağız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) de bulunanlar (yok mu?) biz onları her halde saalihler (zümresin) e (katıb) sokacağız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Îmân edip sâlih amel işleyenleri ise, mutlaka sâlih kimseler arasına katacağız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İman edib de salih ameller işliyenleri ise, elbette onları salih olan kimseler içine katacağız, (onlarla beraber kendilerini cennete koyacağız.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular elbette onları sâlihler arasına girdireceğiz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İman eden ve güzel işler yapanları ise, iyi ve hayırlı kimseler arasına katacağız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And those who believe and work righteous deeds,- them shall We admit to the company of the Righteous. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...