# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يُعَذِّبُ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَرْحَمُ مَنْ يَشَٓاءُۚ وَاِلَيْهِ تُقْلَبُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Yu’ażżibu men yeşâu veyerhamu men yeşâ(u)(s) ve-ileyhi tuklebûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder. Neticede yalnız O’na döndürülüp götürüleceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O'na döndürüleceksiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 20,21. De ki: "Yeryüzünde dolaşın; Allah'ın yaratmaya nasıl başladığını bir görün. İşte Allah aynı şekilde ahiret yaratmasını da yapacaktır. Doğrusu Allah her şeye Kadir'dir. Dilediğine azabeder, dilediğine merhamet eder. O'na çevrileceksiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder. Ancak O’na döndürüleceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, dilediğine azab eder, dilediğine rahmet eder. Ancak O'na döndürüleceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dilediğine azâb eder, dilediğine de rahmet ve hep ona çevirileceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kimi dilerse azâblandırır, kimi dilerse esirger O. (Hepiniz) ancak ona döndürü (lüp götürü) leceksiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O,) dilediğine (hak ettiği üzere) azâb eder; dilediğine de merhamet eder. Ve (sizler, sonunda) ancak O'na döndürüleceksiniz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Dilediğine azab eder, dilediğine de merhamet eder; ve ancak O'na döndürüleceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dilediği kimseye azap eder ve dilediği kimseye de merhamet buyurur. Ve O'na döndürüleceksiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O dilediğine azap verir, dilediğine merhamet eder. Siz de Onun huzuruna götürüleceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "He punishes whom He pleases, and He grants Mercy to whom He pleases, and towards Him are ye turned. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...