# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُٓوا اَنْ يَقُولُٓوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ehasibe-nnâsu en yutrakû en yekûlû âmennâ vehum lâ yuftenûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnsanlar, hiç imtihana tâbi tutulmadan, sadece “İnandık!” demekle bırakılıvereceklerini mi sandılar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «İman ettik» demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 2,3. And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sandı mı o insanlar «inandık» demeleriyle bırakılacaklar da imtihan edilmiyecekler? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İnsanlar (yalınız) inandık demeleriyle bırakılıvereceklerini, kendilerinin imtihaana çekilmiyeceklerini mi sandı (lar)? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İnsanlar hiç imtihân edilmeden, (sâdece) “Îmân ettik!” demeleriyle (kendi hâllerine)bırakılıvereceklerini mi sandılar? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Müşrikler tarafından eziyet edilen) o insanlar sandılar mı ki, “iman ettik.” demeleriyle bırakılacaklar da imtihana çekilmiyecekler? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsanlar, «İmân ettik» demeleriyle bırakılacaklarını, ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıverdiler? |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnsanlar “İman ettik” demekle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Do men think that they will be left alone on saying, "We believe", and that they will not be tested? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ “Yûsuf! Ey özü sözü doğru arkadaş!” (Yûsuf, 12/46) EY DOĞRU ARKADAŞ! Bilgi: Zindan arkada ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...