# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِ ثُمَّ اِلَيْنَا تُرْجَعُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kullu nefsin żâ-ikatu-lmevt(i)(s) śümme ileynâ turce’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Her nefis ölümü mutlaka tadacaktır. Sonra da bizim huzurumuza döndürüleceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Her can ölümü tadacaktır. Sonunda Bize döneceksiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her nefis, ölümü tadacak, sonra döndürülüp bize getirileceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Her can ölümü tadıcıdır. (Ondan) sonra bize döndürü (lüb getiri) leceksiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra ancak bize döndürüleceksiniz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra (yaptıklarınızın karşılığını görmek üzere) bize döndürüleceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Her nefs ölümü tadıcıdır, sonra da Bize döndürüleceksinizdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra huzurumuza dönersiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Every soul shall have a taste of death: In the end to Us shall ye be brought back. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 57. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...