# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَلَقَدْ جَٓاءَهُمْ مُوسٰى بِالْبَيِّنَاتِ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْاَرْضِ وَمَا كَانُوا سَابِق۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekârûne vefir’avne vehâmân(e)(s) velekad câehum mûsâ bilbeyyinâti festekberû fî-l-ardi vemâ kânû sâbikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kârûn, Firavun ve Hâmân’ı da helâk ettik. Halbuki Mûsâ onlara apaçık mûcizeler getirmişti. Fakat onlar ülkede büyüklük taslayıp insanları ezmeye devam ettiler. Neticede onlar da, azabımızdan kaçıp kurtulamadılar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da yok ettik. And olsun ki Musa kendilerine belgelerle gelmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Oysa azabımızdan kurtulamazlardı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kârûn’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da helâk ettik. Andolsun, Mûsâ kendilerine apaçık mucizeler getirmişti de yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Oysa bizi geçip (azabımızdan) kurtulamazlardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp ) geçebilecek değillerdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Karuna ve Fir'avne ve Hamâne de, celâlim hakkı için onlara Musâ beyyinelerle geldi de onlar o yerde kibirlenib kafa tuttular, halbuki önüne geçecek değillerdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kaarunu, Fir'avnı, Hâmaanı da (helak etdik). Andolsun ki Musa (daha evvel) kendilerine apaçık bürhanlar getirmişdi de onlar yer (yüzün) de büyklük taslamışlardı. Halbuki (azabın) önüne geçebilecek de değillerdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Karun'u, Fir'avun'u ve (vezîri) Hâmân'ı da (helâk ettik); and olsun ki, Mûsâ onlara (apaçık) deliller getirmişti de (onlar) yeryüzünde büyüklük taslamışlardı; hâlbuki(onlar, azâbımızın) önüne geçecek kimseler değillerdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Karûn'u da, Firavûn'u da ve (onun veziri) Hâmân'ı da helâk ettik. Gerçekten Mûsa, onlara apaçık delillerle gelmişti de, onlar yeryüzünde kibirlenib baş kaldırdılar (iman etmediler). Halbuki (azabdan) kurtulacak değillerdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Karun'u ve Fir'avun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki, onlara Mûsa beyyineler ile gelmişti. Fakat onlar yeryüzünde böbürlendiler. Halbuki, onlar (helâkin) önüne geçecek kimseler değildiler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Karun'u, Firavun'u, Hâmân'ı da helâk ettik. Halbuki Musa onlara apaçık deliller getirmiş, onlar ise o ülkede büyüklük taslamışlardı. Fakat azabımızdan kaçamadılar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Remember also) Qarun, Pharaoh, and Haman: there came to them Moses with Clear Signs, but they behaved with insolence on the earth; yet they could not overreach (Us). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsrâ Sûresi 78-84.Ayetler 78. Güneşin öğleyin batıya doğru kaydığı andan gece karanlığı bastırıncaya kadar belli vakitlerde namazı dosdo ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَجَٓاؤُ۫ عَلٰى قَم۪يصِه۪ بِدَمٍ كَذِبٍۜ قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ اَنْفُسُكُمْ اَمْرًاۜ فَصَبْرٌ جَم۪يلٌۜ وَاللّٰهُ الْ ...
Âyetler “Sana uyan mü’minlere alçak gönüllü davran!” Şuarâ sûresi (26), 215 Allah Teâlâ İslâmiyet’e gönül veren kullarını Resûlullah Efendi ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: لَقَدْ كَانَ ف۪ي يُوسُفَ وَاِخْوَتِه۪ٓ اٰيَاتٌ لِلسَّٓائِل۪ينَ Andolsun ki Yûsuf ve kardeşlerinde, almak isteyenler için ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَلِلّٰهِ غَيْبُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاِلَيْهِ يُرْجَعُ الْاَمْرُ كُلُّهُ فَاعْبُدْهُ وَتَوَكَّلْ عَلَيْهِۜ وَمَا رَ ...
İslâm dininde rüya tabirine önem verilir. Allah Teâlâ’nın Hz. Yusuf’a (as.) bahşettiği mucizelerden biri rüyâ tabiri idi. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Yûsuf ...